Roma, tiyatroya özgü bir katkı yapmaktan çok Yunan tiyatrosuna öykünmekle yetinmiştir. Bununla birlikte, Roma toplumunun estetik bir eşiği aşamayan, ama belli bir canlılığı sürdüren yöresel bir oyun geleneği vardır. Bunlardan biri, yöresel hasat şenlikleri ve evlilik törenlerinde hokkabaz-oyuncu – şarkıcıların söylediği ve belli bir temsil öğesini de barındıran Carmina Fescenninay’dı. Roma tiyatrosunda sanat hakkındaki yazılarda...
TiyatroRoma Tiyatrosu
Roma, tiyatroya özgü bir katkı yapmaktan çok Yunan tiyatrosuna öykünmekle yetinmiştir. Bununla birlikte, Roma toplumunun estetik bir eşiği aşamayan, ama belli bir canlılığı sürdüren yöresel bir oyun geleneği vardır. Bunlardan biri, yöresel hasat şenlikleri ve evlilik törenlerinde hokkabaz-oyuncu – şarkıcıların söylediği ve belli bir temsil öğesini de barındıran Carmina Fescenninay’dı.
Roma tiyatrosunda sanat hakkındaki yazılarda daha çok sanatın topluma karşı görevi ve sanat teknikleri üzerinde durulmuştur. Bu dönemde tiyatro ile ilgili kuramsal yazı azdır. Roma döneminde tiyatro sanatı ile ilgili en önemli eser Horatius’un ‘Ars Poetika’sıdır. Bu eserde tiyatronun eğitici işlevi ve biçimsel düzeni ile ilgili açıklamalar yapılmıştır.
Roma sanatının en belirgin özelliği pratik yarara yönelik oluşudur. Romalılar sanatın her dalında günlük yaşamın gereksinimlerini göz önünde tutmuşlardır. Yapılar, yontular, oyunlar işlevseldir. Romalıların işlevsellik anlayışları Yunanlılardan farklıdır. Eski Yunanda yapıların dış görünüm güzelliği aranır, tiyatroda geniş anlamda eğiticilik gözetilirdi. Buna karşın Roma sanatında beklenen, günlük yaşamı kolaylaştırmak ve insanı bu yaşama daha iyi uyacak şekilde eğitmektir. Eğitme ve zevk verme tanımı Roma tiyatrosunu güzel bir biçimde özetlemektedir.
Roma tiyatrosunun iki büyük komedya yazarı Plautus ve Terenitus’dur. Plautulirtts, türlerin birbirinden ayrılmasına önem verirken, Terenitus tıpkı Plautus gibi oyun malzemelerini Yunandan alırken, kontamınation denilen teknikle birkaç öyküyü içiçe geçirip bir oyun kurgusu oluşturmuştur.
Yukarıda da belirtildiği gibi Roma’dan günümüze kalan tek tamamlanmış tiyatro eleştiri ve kuram eseri Horatius’un Ars Poetika’sıdır. İ.Ö. 24-20 yıllarında yazıldığı tahmin edilen bu eser ‘Pisos’a Mektup’ adıyla bilinmektedir.
HORATIUS VE ARS POETIKA
Yunan döneminde tanrısal olana yaklaştırılan şiir, Roma döneminde ,günlük yaşama katkıda bulunduğu ölçüde önem kazanmaktadır.
Horatius çağın şairlerini eleştirmektedir. Ona göre usta yanında ter dökmeyen şairlik edemez. Horatius şairlerin aşırı davranışlarını, garip hallerini eleştirmekte ve gereksiz büyütülmüş ,yavan bulmaktadır.
Horatius Roma sanatının Yunan sanatından etkilenmesi ve Yunan sanatını taklit etmesi gerektiğine işaret etmiştir. Tiyatroda anlatımın açık ve saf olmasını istemiş, sanatın duyguları etkilemesi, oyuncunun da bu duyguyu verebilmesi için canlandırdığı duyguları kendi içinde içselleştirmesi gerektiğini savunmuştur. Ayrıca sadece duyulan değil, göze yönelen görüntüyle gelen sesin etkisinin yükseleceğini belirtmiştir.
Horatius, Aristoteles‘ten farklı olarak sanatı mükemmelliği bulmak olarak değil, pratik yaşamı düzenleme kaygısı ile yapılan şey olarak görmektedir. Ona göre yazar yurttaşları geleneksel değerler açısından eğitimlidir. Yazar toplumun yadırgamayacağı şekilde yaşamalı, törelerin dışına çıkmamalı, halkı eğitmelidir. Eski Yunan’daki gibi yazarın değerleri değiştirmesi, tartışması gereksizdir.
Batılı yazarların en çok etkilendiği yazar Horatius olmuştur. Biçimsel ayrıntılar üzerinde durması yeni bir sanat anlayışı ortaya koymamasına rağmen, Rönesans yazarları Aristoteles’ten önce Horatius’u tanımışlardır.